Erken Tanı ve Önemi
Özel gereksinimi olan çocukların erken teşhisi ve tanısı günümüzde önemini kanıtlamış bir gerekliliktir. Çocuğun sorunu ne kadar erken belirlenirse, gereksinimlerine uygun türde eğitim programına o kadar erken yaşta yerleştirilebilir. Erken dönemde başlayan eğitimin, özel gereksinimi olan çocukların genel gelişimlerini hızlandırdığı, bilişsel, sosyal ve dil becerilerini artırdığı bilinmektedir. Böylece yaşamın ilk yıllarında verilen programlı ve sistematik bir destekle, çocukların tüm kapasiteleri ortaya çıkabilmekte ve temel eğitim için gerekli alt yapı hazırlanmış olmaktadır.
Erken Müdahale ve Önemi
Erken müdahale, öğretme ve öğrenme deneyimleri sağlayarak çocuğun yeterliliklerinin arttırılması, sağaltım hizmetleri sunarak var olan problemin iyileştirilmesi, yetersizliklerin önlenmesi ve gerekirse eğitim araç-gereç desteklerinin sağlanmasını içerir. Erken müdahale, var olan hasarı ortadan kaldırmayı değil, mevcut işlevlerin kullanılabilmesini ve daha fazla kaybın ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlar.

Özel Eğitime İhtiyaç Nasıl Belirlenir?
Özel eğitim ihtiyacı; tıbbi tanılama ve değerlendirme, gelişimsel ve eğitsel değerlendirmeler yapılarak belirlenir. Üniversitelerin Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Psikiyatrisi, Çocuk Nörolojisi, Gelişimsel Pediatri vb. bölüm ve kliniklerinde uzman hekimler, psikologlar, gelişim uzmanları tarafından, gelişimsel ve eğitsel değerlendirmeleri yapılarak özel eğitim ihtiyacına karar verilir. Ayrıca aileler, bulundukları il/ilçelerdeki rehberlik ve araştırma merkezleri bünyesinde bu amaç doğrultusunda kurulan özel eğitim hizmetleri bölümüne, erken tanılanma ve yönlendirme için başvurup, gerekli olan hizmetten yararlanabilirler. Çocuğun engeli erken tanı ve teşhisle belirlendikten sonra, uygun programlar vasıtasıyla, eğitimine başlanması ve gelişim alanlarının desteklenerek, normal gelişimine paralel olacak şekilde, açık kapatılmaya çalışılmalıdır.
Yeni doğmuş bir bebeğin engeli ilk bakışta ve rutin olarak uygulanan testlerle tespit edilemeyebilir. Bu anlamda en çok iş ebeveyne düşmektedir. Çocuğun dil, hareket, zihin, sosyal ve duygusal gelişimlerinde yaşıtlarına göre yolunda olmayan bir durum gözlendiğinde, hiç vakit kaybetmeden üniversitelerin ilgili bölümlerine, uzmanlara, kurumlara müracaat etmelidirler. Erken çocukluk eğitimi alan bir çocuğun, almayan engelli çocuğa göre daha verimli ve başarılı bir okul ve eğitim yaşantısı olur. Bağımsız yaşam becerileri etkin bir şekilde gelişir, yaşam kalitesi yüksek olur.
Burhan GÜNASLAN
Özel Eğitim Uzmanı